top of page

Eğer söylediğin onda varsa gıybetini yapmış oldun;

eğer yoksa bir de iftirada bulundun.

                                                                   Ebu davud,Edeb 40

Zan, kesin bilgiye sahip olmadan tahmine göre konuşmak, fikir yürütmek, itham etmek ve bilgi vermektir. Bir kimse hakkında doğru bilgi ve delile dayanmaksızın
yapılan olumsuz yorum ve görüşlere ise suizan, yani “kötü zan” denir.

 

Suizan, kin, nefret, düşmanlık ve kıskançlık gibi olumsuz duygu ve düşüncelerin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu duygular kişinin doğru karar verebilmesini engellemekte ve yanlış davranışlara yöneltmektedir. Suizanda bulunmak kişinin saygınlığını yitirmesine,
insanların ondan hoşlanmamasına neden olur, sosyal ilişkileri olumsuz etkiler, dostlar, akrabalar ve komşular arasındaki samimiyeti zedeler.
Kur’an-ı Kerim’de:

 

      “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan

   sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.
                Birbirinizin kusurlarını ve

            mahremiyetlerini araştırmayın...”

 

 

buyurulmaktadır. Ayetten anlaşıldığı üzere

zannın hepsi günah değildir. Nitekim bir

başka ayette mü’minlere karşı hüsn-i zanla

muamelede bulunmak gerektiği beyan edilmektedir:

 

            Bu iftirayı işittiğiniz zaman, iman eden erkek ve kadınlar, kendi (din kardeş) leri

                    hakkında iyi zan besleyip de, ‘Bu apaçık bir iftiradır’ deselerdi ya!” 

 


Efendimiz (s.a.v):
 

 

                                        “Zandan sakının. Çünkü zan sözün en yalanıdır.” 

 

 

diyerek inananları suizandan uzak durmaları konusunda uyarmıştır.
 

Suizan’ın zıddı, “hüsn-i zan”dır. Hüsn-i zan, iyi ve güzel zan, bir kimse veya bir olayın iyiliği hakkında vicdanî kanaat demektir. Hüsn-i zan, ahlaki bir erdem olup Müslüman’ın özelliklerinden biridir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), mü’minlerin Allah’a (c.c) ve birbirlerine hüsn-i zan göstermeleri gerektiğini beyan etmiştir.

 

                                                “(Allah hakkında) hüsn-i zan beslemek,

                                      (onun af ve mağfiretini ummak) güzel bir ibadettir.”

 

 Bir kudsî hadisde Allah’a (c.c) zan;

 

                                                     “Ben, kulumun bana zannı gibiyim” 

 

 

diye ifade edilmiştir. İnsanlar hakkında kötü zanda bulunan Müslüman’a düşen görev Kur’an-ı Kerim’de ve hadislerde yer alan uyarıları dikkate alıp bir an önce bundan kurtulmaktır.
Her hangi bir şeyin veya insanların iç yüzünü, gizli tarafını, kusurunu araştırmak manasına gelen tecessüs de suizandan kaynaklanır. Allah Teâlâ (c.c), tecessüsü de yasaklamıştır.

bottom of page